
BABA
EVİMİN DİREĞİ,
ALTIN GİBİ YÜREĞİ
EŞŞEK GİBİ ÇALIŞIR
SANKİ SAĞIM İNEĞİ
ONA BİZ BABA DERİZ
O GETİRİR BİZ YERİZ
BULAMAYIZ DÜNYADA
ONUN GİBİ BİR KERİZ
VARLIK YOKLUK BİLMEYİZ
SIRAMIZI VERMEYİZ
SİPARİŞİMİZ GELMEZSE
BABAMIZI SEVMEYİZ
HASTA OLDUM DİYEMEZ
BİZ DOYMADAN YİYEMEZ
NE MAN KAFA VARLIKTIR
YENİ BİR ŞEY GİYEMEZ
ETRAFINI SARARIZ
KÖPEK GİBİ DALARIZ
DEDİĞİMİZ OLMAZSA
ANAMIZI SALARIZ
BU DEVRİ ALEM DÖNÜYOR
MERAK ETME OĞLUM
SIRA SANA GELİYOR.
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Cemal Süreya
BÜYÜDÜĞÜMDE BEN DE SENİN GİBİ OLMAK İSTİYORUM BABA
Bir gün, çocuğum doğdu, o dünyaya geldiğinde, yetişmem gereken uçaklar ve ödenmesi gereken faturalarla meşguldüm. Ben uzaklardayken yürümeyi öğrendi; konuşmayı da öyle. Ve biraz büyüdüğünde, "Senin gibi olmak istiyorum baba" demeye başladı. "Ben de büyüyünce senin gibi olacağım." İş yerine telefon açıp, "Baba, eve ne zaman geleceksin?" diye sorardı ikide bir. "Ne zaman geleceğimi bilmiyorum oğlum. Ama geldiğimde birlikte güzel bir vakit geçireceğimizden emin olabilirsin." Yıllar öylece geçip gitti. Oğlum on yaşına geldi. Ona güzel bir top aldım. "Top için teşekkürler baba!" dedi, "Hadi oynayalım." "Bu hafta sonu, tamamlamam gereken işler var" dedim. "Bugün olmaz, haftaya, tamam mı?" "Tamam" dedi, fakat yüzündeki gülümseme eksilmedi. " Büyüyünce baba" dedi. "Ben de senin gibi olmak istiyorum." Yıllar öylece geçip gitti. Oğlum önce ilkokuldan, sonra liseden, sonra üniversiteden mezun oldu. Bu durumda, başka birçok baba gibi, benim de söylemem gereken bir şeyler vardı. "Seninle gurur duyuyorum oğlum" dedim. "Gel, şöyle biraz oturalım; sana diyeceklerim var." Başını salladı gülümseyerek: "Arkadaşlara sözüm var baba" dedi. "Sen arabanın anahtarlarını verebilir misin bana?, Sonra görüşürüz, oldu mu?" Yıllar öylece geçip gitti. Emekli oldum. Artık bol bol vaktim vardı. Oğlum ise başka bir şehirde iyi bir iş bulmuştu, orada yaşıyordu. Bir gün ona telefon ettim: "Eğer sence de uygunsa, hafta sonu buraya gel de hasret giderelim" dedim. "Sevinirim baba" dedi. "Bir bakayım, müsait bir vakit bulabilirsem, gelirim. Ama şu sıralar işlerim çok yoğun. Fakat senin de görüşmeyi ben de istiyorum, baba."
"Peki, ne zaman gelirsin oğlum?" "Ne zaman olur bilmiyorum, baba. Şimdi bir iş görüşmem var, ona yetişmem gerek. Sonra ararım seni. Geldiğimde birlikte güzel vakit geçireceğimizden emin olabilirsin." Ve telefonu kapattığımda, oğlumun çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini anladım. Çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini... Örnek aldığı babasına benzediğini...Büyüyünce tıpkı babası gibi olduğunu...
ZAMANI DOĞRU KULLANALIM.... DENGELİ YAŞAM...
|