AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÜRKÜTEN FOTOĞRAFI!

AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÜRKÜTEN FOTOĞRAFI!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca kurulan Aile İçi Şiddet Bürosuna, son 3 ayda yaklaşık bin 650 başvuru evrakı ulaştı.

13 Ocak 2012 11:47 -

Ankara Adliyesi'ndeki Aile Mahkemeleri, 2011 yılında ''aile içi şiddet'' nedeniyle 16 bin 900 ''tedbir kararı'' verdi.

Aile içi şiddetle ilgili şikayet ve soruşturmaların tek elden hızlı bir şekilde yürütülüp, tedbir kararlarının hızlı bir şekilde uygulanması amacıyla yaklaşık 6 ay önce kurulan Aile İçi Şiddet Bürosuna, günde ortalama 30 şikayet ve soruşturma evrakı geliyor.

Büro, 2011 Ekim, Kasım ve Aralık aylarında, yüzde 94'ü kadın, yüzde 6'sı erkek olmak üzere yaklaşık bin 650 kişinin şikayetini değerlendirdi.

Resmi nikahsız birlikte yaşayanların da kapısını çaldığı büroya yapılan şikayetlerin yüzde 49'unu darp, yüzde 25'ini tehdit, yüzde 26'sını ise diğer suçlar oluşturdu.

Büroya, şikayette bulunan kadınların yüzde 75'i ''ilkokul mezunu ya da eğitimsiz'', yüzde 25'i ise ''lise veya yükseköğretim mezunu'' olduğunu belirtti.

Aile içi şiddet bürosuna gelen şikayetler, ''işsizlik ile aile içi şiddet'' arasındaki ilişkiyi de ortaya koyuyor. Büroya, ''şiddet gördüğünü'' belirterek başvuranların yüzde 81'i ''bir işte çalışmadığını'', yüzde 19'u ise ''bir işinin olduğunu'' beyan etti. Şiddete maruz kalanların büyük bir bölümünü ise ev hanımları oluşturuyor.

Mağdurların yüzde 77'si ''eşlerinden'', yüzde 10'u ''eski eşlerinden'', yüzde 7'si ''çocuklarından'', yüzde 4'ü ''birlikte olduğu kişiden'', yüzde 2'si ise ''babasından'' şiddet gördüğünü belirtti.

Mağdurların yüzde 89'u, şiddet gördüğü kişi hakkında mahkemeden ''uzaklaştırma talebinde'' bulundu.

-''Beni savcı korusun''-

Aile İçi Şiddet Bürosunun faaliyete geçmesiyle birlikte verilen tedbir kararı sayısında da önemli artış yaşandı. Ankara Adliyesi'ndeki Aile Mahkemeleri, 2011 yılında ''aile içi şiddet'' nedeniyle 16 bin 900 ''tedbir kararı'' verdi.

Büroya başvuranların yüzde 90'ı, ''idari makamların işlemlerini yetersiz bularak'', can güvenliğinin savcılar tarafından sağlanmasını talep etti.

Alkol ve uyuşturucu bağımlısı aile fertlerinden şiddet görenlerin yüzde 25'i, bu kişilerden şikayetçi olmayarak tedavilerinin yapılması için yardım istedi.

Birçok kez şiddet gördüğü halde ''boşanmak istemeyen'' kadınlar da büroya başvurarak eşlerinin ''ikaz edilmesi'' isteğinde bulundu.

-Şiddet görenlerin umudu-

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yaklaşık 6 ay önce kurulan Aile İçi Şiddet Bürosu, şiddete uğrayan aile fertlerinin umudu oluyor.

4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun kapsamındaki suçlara ilişkin soruşturmaların yürütülmesi için kurulan büro, sadece kadını değil, tüm aile fertlerini koruma kalkanına alıyor.

Büroda, Başsavcı Vekili Nuri Yiğit'in koordinatörlüğünde, savcılar Ahmet Gökay Aktaş, Metin Serhantaş, Özlem Şimşek ve Emine Avcıoğlu görev yapıyor. Ankara Adalet Sarayı'nın zemin katında bulunan büroya, resmi nikah olmadan uzun süreli ilişki yaşayan kişiler de başvuruda bulunabiliyor.

Bürodaki savcılar mağdurlarla yakından ilgilenerek, suçun önlenmesi amacıyla bireylerin durumuna uygun kararlar veriyor. Savcılar, şiddet gören kişi şikayetinden vazgeçse dahi şiddet uygulayan kişi hakkında kamu davası açıyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yeni düzenlemeye göre, yakınlarının yanında uzun süre kalan kişilerin ''şiddet görmeleri'' durumunda da Aile İçi Şiddet Bürosu işlem yapacak.

İlk kez Ankara'da kurulan büronun, Türkiye genelinde yaygınlaştırılması planlanıyor.

 

KAYNAK : http://www.haber7.com/haber/20120113/Aile-ici-siddetin-urkuten-fotografi.php

 

 

 

 

Facebook beğen
 
İLETİŞİM İÇİN
 
Aileyi Koruma Yaşatma Platformu
ŞAHİN İLE AKBABA
 
Şahin gökyüzünde uçuyor, av arıyordu.

Akbaba ile karşılaştı ve ona “senin gözlerinin çok keskin olduğunu duydum” dedi. “Çok yükseklerden, yerlerdeki küçük bir serçeyi bile görebiliyormuşsun.”

Akbaba Şahine “evet” dedi. “Hatta daha küçük olanları bile görebilirim.”

Şahin “bunu nasıl yaptığını bana da göster, inanmak zor geliyor” dedi.

Bir müddet Şahinle Akbaba beraberce uçtular ve sonunda Akbaba çok yükseklerden Şahinin çok zor görebildiği bir ağacın dibinde yatmakta olan bir serçe kuşunu gösterdi. Birlikte hedefe doğru alçalmaya başladılar. Hedefe iyice yaklaşıldığı zaman, Akbaba büyük bir hızla ve hırsla kuşun üzerene saldırdı. Kuş gerçekte ölüydü. Akbaba kuşun üzerine çöktüğü anda büyük bir kapan Akbabanın üzerine düştü. Akbaba Şahine şaşkınlık ve çaresizlikle bakarken, Şahin “Bak dostum” dedi.

“Küçük hedefleri görebilmek marifet değildir. Bunların etrafındaki tuzakları görebilmek daha önemlidir. Ben de bu tuzağı görmüştüm”


Mevlana
 
Toplam bu güne kadar 93522 ziyaretçi (137410 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol